“Yapılan bazı çalışmalarda, hamilelik döneminde yaşanan diş eti problemlerinin; erken veya düşük ağırlıklı doğuma neden olabileceği gösterilmiştir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ekin Beşiroğlu, anne adaylarını bilgilendirdi.
Hormonal değişikliklerin görüldüğü; hamilelik, ergenlik, mensturasyon ve menapoz dönemlerinde kadınlarda diş etiyle ilişkili şikayetlerde artış görülmektedir. Hamilelik döneminde oluşan diş eti problemlerinin en sık nedeni ihmal edilen ağız bakımıdır. Hamilelik döneminde ihmal edilen ağız bakımı sonucu, bakteri plağı birikmektedir. Bakteri plağı hamilelik döneminde diş etlerinde meydana gelen değişikliklerle birlikte enflamasyona neden olmaktadır. Hastalar kanama, kızarıklık ve şişlikten şikayet etmektedir. Bu durumda hastalar, diş fırçalamaktan kaçınmaktadır. Ancak bu durum, problemlerin daha da artmasına neden olur. Doğru ve düzenli ağız bakımı bu noktada, tedavi için kilit rol oynamaktadır.
“Hamilelik Tümörü” Korkutmasın
Ağız bakımı iyi olmayan ve diş eti enfeksiyonu olan hamile bireylerde “hamilelik tümörü” dediğimiz diş eti büyümeleri de görülmektedir. Bu diş eti büyümeleri, genellikle doğum sonrasında geçmektedir. Ancak şişlikler dişlerin çiğneyici yüzeylerine kadar büyüdüklerinde, tramvaya bağlı ağrı ve rahatsızlık duyulabilmektedir.
Diş Kaybından Erken Doğuma Kadar Birçok Riski Var!
Diş etindeki enflamasyon ilerlediğinde, dişi ağız içinde tutan destek dokularında kayıplara neden olmaktadır ve bu durum ihmal edildiğinde diş kayıplarıyla sonuçlanmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda, hamilelik döneminde yaşanan diş eti problemlerinin; erken veya düşük ağırlıklı doğuma neden olabileceği gösterilmiştir.
Hamilelikte Diş Eti Problemleri Ne Zaman Başlar?
Gebelikte diş eti sorunları genellikle; 2. ayda başlayıp 8. ayda en üst seviyeye gelmektedir.
Gebelikte Ağız Bakımı Nasıl Yapılmalı?
Hamilelik döneminde diş etleri, enfeksiyona daha yatkın olacağı için tam ve doğru bir ağız bakımı önem taşımaktadır. Kanama oluştuğu zaman hastalar, genelde bu bölgeleri fırçalamaktan kaçınmaktadır. Diş eti enfeksiyonunun önlenebilmesi için tam ve doğru bir ağız bakımı önemlidir. Anne adayı her gün en az iki kez, hekimlerinin önerdiği şekilde ağız bakımını yapmalıdır.
Hamileliyken Diş Tedavisi Yapılabilir mi?
Hamile olmayı planlayan kadınlar, gebelikten önce mutlaka bir periodontolog veya diş hekimi kontrolünden geçmelidir. Hamilelik sürecinde de kontrol amaçlı düzenli ağız ve diş muayenesi yaptırmak gerekir. Böylece; gebenin yaşam kalitesi yükselir ve sorunsuz bir dönem geçirme şansı artar. Ağrı ve enfeksiyon varlığında, hamileliğin hangi döneminde olursa olsun tedavi gereklidir. Ancak acil olmayan durumlar için en uygun tedavi aralığı, gebeliğin 4. ve 6. aylar arasındaki dönemidir.
Yüz ve çene bölgesindeki bozuklukların teşhis ve tedavisi ile ortodonti ilgilenir.
Solunum yollarımızda meydana gelen en ufak bir güçlükte, nefes alırken kısmen veya da tamamen burnumuz yerine ağzımızı kullanırız.
Panoramik röntgenler oldukça başarılı şekilde alt ve üst çeneyi gösterebilen film türüdür.
Bitkisel kaynaklı ürünlerin, dental plak ve oral hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan kimyasallara alternatif olarak kullanılabileceği de düşünülmektedir.
Günlük hayatta kurduğumuz ilişkilerde karşımızdakilerin dikkatini en çok çeken bölge yüzümüz, ağzımız ve gülüşümüzdür. Hollywood yıldızlarının gülüşüne sahip olmanızı sağlamayı hedefleyen
Ağız ve diş sağlığımızı korumak, hem dişlerimiz hem de tüm bedenimiz için oldukça önemlidir. Diş üzerinde oluşan bakteri plakları, gıda artıkları zamanla dişlerin deforme olmasına ve diş eti hastalıklarına neden olur.
Ortodonti; uyumsuz ve çapraşık dişlerin uyum ilişkilerini teşhis ve kontrol eden, bu durumu önlemeye çalışan ve tedavisini yapan diş hekimliği branşının uzmanlık dalıdır.
Toplumun %70’inden fazlası, gece uyurken dişlerini gıcırdatmaktadır.
Zaman zaman kimi kişilerde görülen kıllı dil hastalığı, dil yüzeyinin siyah, sarı, kahverengi, yeşil, mavi renklerinde tüylerle kaplanmasına denilmektedir.
Birçoğumuzun başına gelen ve şikayetçi olduğumuz çene ağrısı; öncelikle ağız ve diş ile alakalı olmakla beraber, kalp krizine kadar yayılan etkili bir yelpazede sebepler içermektedir.