Çene ve yüz defektleri; doğumsal olarak ya da travma, kanser gibi sonradan gelişen nedenlerle çene ve/veya yüz bölgesinde oluşan eksikliklerdir. Bu defektler; üst çene defektleri (maksiller defektler), alt çene defektleri (mandibular defektler) ve yüz defektleri (fasiyal defektler) başlıkları altında sınıflandırılırlar. Yüz defektleri; göz, burun, kulak ve yanak gibi bölgelerde görülen yüze ait eksiklikleri tanımlar. Bu eksiklikler tek başına veya birden fazla olarak gözlenebilir.
Ağız içi eksiklikler yutkunma, yemek yeme ve konuşma gibi fonksiyonel bozukluklara; yüz bölgesindeki eksiklikler ise, yüz ifadesinin kaybına bağlı psikolojik depresyon, özgüven kaybı ve sosyal izolasyona neden olarak düşük bir yaşam kalitesine yol açarlar. Çene ve/veya yüz bölgesinde bir eksikliği olan hastanın tedavisinde hastanın kendisi ve ailesi, onkolog, cerrah, radyoterapist ve çene yüz protezi uzmanının oluşturduğu bir multidisipliner yaklaşıma ihtiyaç vardır. Çene ve yüz defektlerinin tedavisinde tedavi yaklaşımı, hem cerrahi hem de protetik olarak gerçekleştirilebilir. Her iki yaklaşımın da birbirlerine göre çeşitli avantaj ve dezavantajları vardır. Geniş yüz defektlerinin cerrahi rekonstrüksiyonu ve protetik restorasyonu arasındaki seçim zor ve karmaşık bir karardır ve defektin şekil, büyüklük ve etiyolojisi ile beraber hastanın tercihlerine de dayanır. Küçük yüz defektlerinde cerrahi rekonstrüksiyon tercih edilir. Çoğu hasta defektlerinin bir protezden ziyade kendi dokularıyla kapatılmasını tercih eder.
Protetik bir restorasyonun cerrahi bir rekonstrüksiyona göre avantajları şunlardır:
Hastanın çene ve/veya yüz bölgesindeki eksikliğini tamamlamayı amaçlayan bir protezi kabullenebilmesi ve dolayısıyla bu protezi kullanabilmesi ancak gerçekçi hasta beklentilerine bağlıdır. Çoğu çalışmaya göre burun protezleri en yüksek seviyede kabullenilirlik sağlarken; göz bölgesi ve birden fazla bölgeyi içeren protezler kabul açısından en zayıf olanlarıdır. Kulak protezlerinin kabullenilebilirliği ise, bu ikisinin arasındadır. Çene ve yüz protezlerinin amacı; estetik görünümü düzeltmek, fiziki farklılığın sosyal hayatta yarattığı psikolojik baskıyı hafifletmek, defektin yol açtığı konuşma, çiğneme ve yutkunma gibi problemleri azaltmak veya ortadan kaldırmaktır.