Ağız ve diş sağlığı tedavi planlamalarında görüntüleme yöntemlerinin önemi nedir?
Tedavi planının ve takip sürecinin başarılı olabilmesi konusunda, teşhis aşaması çok önemlidir. Teşhisin başarılı olması, doğru planlama konusunda yol gösterici olacaktır. Bu amaç ile 2D görüntü veren radyografiler ve üç boyutlu görüntü veren tomografiler kullanılır.
Görüntüleme yöntemleri nerelerde kullanılır?
Dişlerin tedavisinde kullanılan kaç çeşit röntgen vardır?
Ağız içerisindeki tüm kemiklerin ve dişlerin yerlerini gösteren panoramik röntgen, daha detaylı fikir edinmek istenilmesi durumunda dişlerin yalnızca iki ya da üçünü birlikte gösteren periapikal röntgen, çürük tespitlerinde kullanılan ağzın sol ya da sağ kısmını gösteren ısırma röntgeni; diş hekiminiz yapılacak uygulamaya göre bunlardan birini seçecektir.
Tüm bunların yanı sıra; implant gibi cerrahi işlemlerden önce gereklilik duyulabilen üç boyutlu görüntüleme yöntemleri de vardır.
Röntgenlerin dozu çok yüksek midir?
Diş tedavilerinin planlamasında büyük rol üstlenen radyografilerin alındıkları andaki yaydıkları radyasyon, tıbbi radyografilere göre çok daha az radyasyon içermektedir. Örneğin; akciğer grafisi gibi. Hatta; bu alandaki gelişmelerden dolayı verilen doz miktarı çok daha düşük seviyelere indirilmiştir.
Dijital radyografilerin geleneksel radyografilere göre farkı nedir?
Dijital radyografide alınan radyasyon oranı, %80 civarında azalma gösterir. Diğer bir önemli farkı ise; alınan kayıtlar bilgisayar ortamında saklanabilir ve döküm olarak da yazdırılabilir.
Ne kadar aralıklarla panoramik röntgen çekilmelidir?
Röntgenin hangi aralıklarla çekileceği; hastanın dental öyküsüne göre değişiklik gösterir. Yılda 1 kez ve yılda 2 kez olmak üzere; kişiden kişiye değişebilen periyotlar bulunmaktadır.
Dental radyografi ve dental tomografinin farkı nedir?
Diş radyografileri iki boyutlu görüntü elde edilmesini sağlarlar. Bu görüntüleme yönteminde; genişlik ve yükseklik konusunda bilgi edinilebilir; fakat dokunun kalınlığı konusunda herhangi bir şey bilinemez.
Dental tomografiler, diş radyografilerinin veremediği doku kalınlığı başta olmak üzere; diş ve kemik dokularına ait tüm detayları gösterirler. Böylelikle; yapılacak tedavi planlamasında olası hata payları minumuma indirgenmiş olur.
İmplant tedavisine başlandıktan sonra; diş çekme operasyonlarından önce, hastanın filmleri değerlendirilerek
Diş kırılması, diş eti problemleri, çene kırıkları, dişin yerinden çıkması ve diş ağrısı gibi sebeplerden dolayı mutlaka diş hekimine başvurulmalıdır.
Diş hassasiyeti (dentin hassasiyet); hastalar tarafından genellikle “soğuk hassasiyeti” veya “diş fırçalama hastalığı” olarak tarif edilir.
Estetik açıdan güzel bir gülümseme sağlamak için, uygulanan tedavi şekline “Restoratif Diş Tedavisi” adı verilmektedir.
Otizm hayat boyu süren, kişilerin iletişim ve sosyal ilişkilerini etkileyen bir bozukluktur. Otizmli çocuklar fiziksel olarak özürlü değildir, dışardan bakıldığında normal görünüştedirler. Bu nedenle sorunu fark etmek ve tanı koymak zaman alabilmektedir.
Solunum yollarımızda meydana gelen en ufak bir güçlükte, nefes alırken kısmen veya da tamamen burnumuz yerine ağzımızı kullanırız.
Dişler düzenli bir şekilde plağa maruz kaldığında; üzerinde meydana gelen sert mineral birikintisine diş taşı, yani tartar ismini veriyoruz.
Sabit Veya Hareketli Ağız İçi Aparatları İle Parmak Emme Alışkanlığına Son!